17 Ağustos 2010 Salı

DAĞA ÇIKTIĞIM GÜN

Akşam üzeri, saat altı sıraları, Babam işten gelip bize dedi ki, kızlar gelin hadi dağa çıkalım.Annem Derya Abla ile birlikte mekanda kalıyordu. Ben ve Gökçen evde yalnız kalıyorduk.Kapıyı kilitleyip arabaya binip dağa çıktık. Babam bize dağda yürüyüş yapmanın, insana fiziksel ve ziğinsel olarak, nekadar büyük bir enerji verdiğini anlatıyordu.Kendisinin bunu sık sık yaptığını ve yaşamanın ruhsal olarakta iyileştirici olduğunu söylüyor ve bizlerede yaşatmaya çalışıyordu.Dağda ilk önce çınar dere diye bir yere geldik.Çınar dereden çıkarken iki yol vardı ve biz soldan gittik.Yolların biri ormanın derinliğine gidiyor, biz Babamla birlikte çıkış yol olarak sol yolu seçtik ve çıkarken önümüze çıkan yağmurun yarıp geçtiği bir sürü yollar vardı. Neyse ki Babam ormanın yollarını iyi bildiği için kaybolma korkusu yaşamadık.Çıkış yolunu takip ederken, bir kaynak suyun, hayır sever vatandaşlarımızdan birisi şeşme yapmış ve bizde serinlemek için o şeşmeden elimizi yüzümüzü yıkayıp,suyumuzu içerek serinlemiştik. Su içtikten sonra arabaya atlayıp evin yoluna doğru yön aldık.Ne yazık ki üzülerek söylüyorum, kameramız ve fotoğraf makinemizi mekanda unuttuğumuz için kayıtlarımızı yapamadık.

8 Ağustos 2010 Pazar

Mantarlı Etli Tarif


10-07-2010


Gökçen ile ben sabah saat 09.00’da kalktık ve hemen yazılarımızı laptoplarımıza geçirmeye başladık. Annemlerin yanına gittim ve bir baktım Derya abla uyanmış ve ona yazımın az kaldığını söyledim ve beş dakikada kalan yazımı da bitirdim. Derya ablaya gittiğimde babam ve annemle konuşuyordu. Derya abla lafını bitirdiğinde benim yazım hatalarıma baktı. O sırada Gökçen’in yazılarına da baktı. Gökçen yarım saatlik bir yazısının kaldığını söyledi. Kahvaltı edildikten sonra bulaşıklar yıkandı ve Derya abla, Gökçen ve ben çalışmaya başladık. Annemde günlüğünü yazmaya başlamıştı. Derya ablayla İngilizce dersine başladık. İngilizce dersinde kişi zamirlerini öğrendik. Arkasından hemen matematiğe geçtik. Derya abla bize problemler çözdürdü. Sonrada okuma dersine geçtik. Derya abla bize Tabiat Ana Anlatıyor kitabından 13’er sayfa okuttu. Dersimiz bittiğinde Derya abla bize etli mantar yemeği yaptı ve bizde onu seyrettik.

Arkadaşlar şimdi size etli mantar tarifini vereceğim.

Yarım yemek kaşığı katı yağ eritiliyor. Sonra etlerimizi atıyoruz. Etler pişerken mantarlarımızı doğruyoruz. Mantarlarımızı da tenceremize atıyoruz. Üç tane kırmızıbiberi doğrayıp yemeğimiz pişmeye yakınken ekliyoruz. İşte etli mantarımız hazır. Aaaaa… Az daha unutuyordum. Yemeğin yanında meyve suyu, karpuz veya kola bulundurmayı unutmayınız. Afiyetle yiyiniz…

Yemeğimizi yedikten sonra günlüklerimizi yazıp uyuduk. Annemlerde günlüklerini yazıp kitap okuyup uyudular.

Türkçe Sözcükler

Esnaf: is. Küçük sermaye veya zanaat sahibi.

İhtişam: is. Büyüklük, göz alıcılık, gösterişli, görkem.

Armağan: is. 1. birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye. 2. ödül. 3. mec. Bağış.

İngilizce Sözcükler

Bark: (bark) i. Havlama f. Havlamak

Base: (beyz) s.1. alçak, adi, rezil. 2. değersiz

İbrahim Ağabey İle Aslı ablanın Geldiği Gün

Akşam oldu babam dışarıda oturuyordu. Derya hocamı İbrahim ağabey aradı ve ben oraya geleceğim dedi, yarım saat sonra İbrahim ağabey geldi. İbrahim ağabey aradığında şöyle demişti ben geleceğim ve Aslıyı da getireceğim dedi. İbrahim ağabey ve Aslı abla geldi. Ben Derya hocama çok tatlı birisi dedim ve Derya hocam da bana “Seninle aynı fikirdeyim” dedi. Ve sonra Gökçen ile ben İbrahim ağabey ve Aslı ablanın fotoğrafını çektik. Ve Derya hocamın yaptığı bir film vardı. Filimin adı İçe Dönük Kahramanın Yolculuğuydu. Ve o filmi izledikten sonra Aslı abla babasının ve kendisinin yaptığı resimleri göstermek istedi. Ve İbrahim ağabey resimleri getirdi ve gösterdiler. Ama çok güzeldiler ve sonra İbrahim ağabey resimleri arabaya götürdü. Ve akşam saat bir buçukta gittiler ve İbrahim ağabeyler gittikten sonra annem, babam, ben, Gökçen, Derya hocam yani hepimiz hemen uyuduk.

Matematik Günüm

Sabah kalkar kalkmaz üstümü değiştirip bir iki lokma bir şeyler atıştırıp yanında bir bardak süt içtim ve dışarı çıkıp biraz gezindim. Annem kalktı ve kahvaltı hazırlarken Gökçen ile Derya hocam uyandı. Birlikte kahvaltı ettikten sonra bütün gün matematiğe çalıştık. Basamak değerleri, büyükten küçüğe doğru sıralama ve yuvarlama üzerine çalıştık. Derya hocam bize beş dakikalığına mola verdi. Bizde o sırada hoplayıp zıplayıp tavuk tüyü toplayıp oynadık. Sonra derse devam ettik. Derya hocam bize anlamadığımız konudan ödev verdi. Dişlerimizi fırçalamak için Derya hocamdan izin aldık. Annem de o arada camlara sineklik takıyordu. Babam işten geldi ve anneme yardım etti. Babam jeneratörle su çekti ve bahçeyi suladı. Gökçen o sırada çalılara bacağını çizdirmiş. Derya hocam kolonya sür dedi. Ama Gökçen korktu ve sürmek istemedi. Sonra sürdü ve kendi kendine “Korkulacak hiçbir şey yokmuş” dedi. Derya hocam havuç ve marulun salatasını yaptı ve yemek yenildi. Yemekten sonra dışarı çıkıp yıldızları seyrettik ve içeri girip derslerimizi yaptık. Annemler dışarıda konuşmaya devam ediyorlardı. Derslerimiz bittikten sonra uyuduk.


Türkçe Kelimeler

Kütle: is. Büyük parça, küme, yığın.

Medya: İs. 1. Büyük iletişim ve yayın organlarının tümü.2.Kitle iletişim araçlarının tümü.

Şahsen: Zf.1.Bizzat.2.Tanışmadan uzaktan.

İngilizce Kelimeler

Gee: Zer. ( gi’zır) İ.,Argo ihtiyar bunak erkek.

Kur.Bash: ( kûr’ baş)İ.,F.,Kırbaç.F. Kırbaçlamak.

Ma.Lar: ( mey’lır) S.,İ. Elmacık kemiğine ait;İ Elmacık Kemiği.

Gece Karanlık

Akşam oldu Gökçen, ben, Derya abla yemek yiyip yediklerimizi yarım saat filan sindirip Pırnal Köy’deki mekânımızda bir orman vardı Gökçen, ben, Derya abla mekândaki ormana doğru yola çıktık ama tabi zifiri karanlıktı. Ve biz o zifiri karanlıkta ormana doğru yürüyorduk. Ve Derya abla bize küçükken yaşadıklarının bazılarını anlattı ve Derya hocam anlatırken bir baktık ahlat ağacına yaklaşmışız. Derya abla bize “Hadi artık böceklerin sesini dinleye dinleye yürüyelim.” Dedi. Ve Derya abla, ben, Gökçen yürüye yürüye mekânın kapısına yaklaştık ve mekânın kapısına yaklaştığımızda bizimle bir çoban köpeği mekâna geldi. Ama aslında o çoban köpeği çöpe gelmiş. Ve bizde mekâna geldiğimizde annem ile babam Alper ağabey ve Derya ablanın evin arasındaki yola sandalye koymuşlar oturuyorlardı. Bizde onların yanına çıktık ve biraz dilendikten sonra ben anneme korkularımı anlatım. Korkularım şöyleydi ilk başta zifir karanlıkta yürürken ben biraz korkmuştum ama sonra gözlerim karanlığa alıştı. Ve sonra bir daha ki yürüyüşlerde hiç korkmadım tabi ilk baş ta çıktığımızda korkudan benim elim ayağım titremişti ve birde ben Derya ablanın elini tutmaya çalışmıştım ve sonra Gökçen ile benim yatma saatimiz gelmişti ve bizde yatağımıza yatıp uyuduk.

Sıkı Çalışma

Bu sabah birkaç damla altıma yaptığımı fark ettim ve kalkıp üstümü değiştirip dışarı çıktım. Birkaç dakika sonra Derya abla uyandı ve o sırada Doğukan ağabeyim, anneannem, Sibel ve Tolga traktörle geldiler. Biz kahvaltı etmeye hazırlandığımız için onları da davet ettik. Annem kartalaç* yapmıştı. Anneannem hariç hepsi yediler. Arkasından dışarı çıktık ve bir de baktık ki Philo ve Sophia gelmiş. Onların geldiğine çok sevindim. Tabi Derya abla ve Gökçen’de çok sevinmişti. Anneannemler bir saat sonra evlerine dönerken annem onlara bir çuval içine koyduğu tavukları verdi. Derya abla her zaman yaptığı gibi günlüğümüzdeki yazım hatalarımıza baktı. Ve Derya abla laptoplarımızda bize yeni klasör açtı. Bizde günlüğümüzü laptoplarımıza geçirdik. Derya abla Tabiat Ana Anlatıyor kitabından bize okutmalar yaptırdı ve dilimizin dönmediği yeni kelimeleri çalışmamız için ödev verdi. Kelimeler şunlardı: Merhametsiz, hikâye, bu hikâye, avarelik etmek, hadi. Sonrada Derya abla zeytinyağlı fasulye yaparken onu seyrettik. Akşam oldu ve sofra kuruldu ve yiyecek olarak haşlanmış mısır, zeytinyağlı fasulye, salatalık, ekmek koyuldu ve afiyetle yendi. Yemekten sonra Gökçen ve ben ders çalışmaya koyulduk. Büyükler ise konuştular.


Türkçe Kelimeler

Nite: zf. Esk. Nasıl, niçin

Nitel: s. Nitelik bakımından olan, nitelikle ilgili bulunan.

Niteliksiz: s. 1. ayırt edici özelliği olmayan 2. nitelik bakımından üstün olmayan, kalitesiz.

* Kartalaç: Kalın pide.

Philo ve Sophia’nın Kaybolduğu Gün

Bugün Pazar sabahı,. ben hala uyuyordum. Ama kardeşim Gökçen uyanmış, Derya abla ve babamın yanına gitmişti. Bende o arada uyandım. Derya abla bize günlüğümüzü okuttu ve dilbilgisi hatalarımızı düzeltti. Düzeltilen yazılarımızı laptoplarımıza geçirdik. Ama laptoplarımızı güneşin enerjisiyle çalıştırdık. Annemde o gün kartalaç yapmıştı, bizde dışarı çıkıp kartalaçlardan birer tane yedik. Kaybolan palileri(yavru köpek) bir iki gün bekledikten sonra pazartesi günü geldiler. Onlara “Bizi çok korkuttunuz, sizi yaramazlar sizi” dedik. Akşam olduğunda Tabiat Ana Anlatıyor diye bir kitap getirmişti ve o kitaptan dilimizin dönmediği kelimeleri çalışmamız için ödev verdi. O kelimeler şunlardı: sahtekâr, bağrımda, kendi, hain, merhametini, merhamet, değil.

Ve bizde sonra günlüğümüzü yazıp, pijamalarımızı giydik ve dişlerimizi fırçalayıp uyuduk.

Mekana Gittiğim İlk Gün

Mekâna gittiğim ilk günümde yaşadığım duygular ve korkularım. İlk önce sizlere mekâna ilk gittiğim günümü değil de daha çok gecemi anlatmaya çalışacağım. Ve daha sonra yaşadığım ilk günlerimde ne yaptıklarımı ne yaşadıklarımı anlatacağım. Uzun olacak diye, şimdi sizlere mekândaki hayatımın hepsini anlatamayacağım. Mekâna ilk gittiğim de mekânı tanıyamadım. Annem, bana mekânı gezdirdi ve tanıttı, ben ilk başta çok korkmuştum. Anneme dedim ki burası çok karanlık ve çok sessiz, sadece kuş seslerini karanlığın içinden duya biliyordum. Elektrik yok televizyon yok, sadece gaz lambaları var. Alışık olmadığım bir ortam. Annemin dediğine göre, bu mekânın bir felsefe okulu olduğunu, bizim gibi ve diğer insanlarımız için öğretici bir şey olacağını söylüyordu. Anneme felsefenin ne olduğunu sordum? Annem bana öğrenmem için sözlüğe bakmamı söyledi. Ve bende hemen öğrenmek için sözlüğü elime alıp, harekete geçtim.1.Felsefe varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması.2. Dünya görüşü. Annem ve Babam korkumuzu yenmemiz için dışarıda, bahçede, karanlık ta kısa mesafeli tek başımıza yürüyüşler yaptırıyordu. Kardeşim Gökçene de aynı denemeyi yaptırıyorlardı. Bazen Gökçenle ikimiz birbirimizin elini tutarak birlikte yürüyüşümüzü yapıyorduk, bazen de özellikle tek başımıza da yapmazın ikimiz içinde daha sağlıklı olabileceğini kendimizle ilgili sorumluluklarımızın alınması gerektiğini söylüyorlardı. Ancak bunu tek, tek yaparsak ikimizin de içimizdeki korktuğumuz şeyler yok olup gidecekti. Benim elim ayağım titrer, nefesim kesilir gibi olurken yinede yürüyüşlerimi yaparken, korkunun üzerine nasıl gidebileceğini gördüm. Bana annem dedi ki korkulacak hiç bir şey yok. Bak nasıl başardın demişti. Ve gece ben yatağıma yattım ve korkulacak hiçbir şeyin olmadığını düşümdüm ve o gece korkumu içimden attım. Kendi kendime dedim ki, Zeren korkulacak hiç bir şey yok o geceden sonra bütün korkularımı içimden attım. Bir daha hiç korkmayacağıma kendime söz verdim. Mekânda yaşadığım sürece hiç korkmadan yaşadım ve tüm korkuları içimden kovdum.

Korkularda benden korkup benim içime hiç sinmediler.

Video Çekimi Günüm

Sabah oldu hepimiz kalktık ve bu günde video günümüzdü. Ve Derya hocam, ben, Gökçen kahvaltı ettik ve kahvaltı edildikten sonra sofra kaldırıldı, her zamanki gibi yine Derya hocam bulaşıkları yıkadı ve yıkadıktan sonra Derya hocam, annem, ben, Gökçen konuşurken babam geldi ve bizde yani Derya hoca, ben, Gökçen hazırlandık ve hazırlandıktan sonra babam dedi ki hadi gelin kola aldım içelim de sizi öyle götüreyim dedi ve kolalarımızı içtikten sonra babam, Derya ablayı, Gökçen ile beni video dersimiz için köye çekim yapmaya götürdü. Ve bizde ilk önce anneannemlerden başlamak istedik. Ve babam da bizi anneannemlere bıraktı, anneannemlerde bize hoş geldiniz dediler, bizde onlara hoş bulduk dedik, anneannem ve cici annem ile yanaktan yanağa öpüştük, sonra Gökçen ile ben anneannemleri videoya çektik ve Derya abla da bizim yanımızda durdu. Çektikten sonra Gökçen ile ben eşyalarımızı toparlayıp anneannemin kardeşi Ayşe teyzeye gidecektik ama o aşağıda oturuyordu ve Derya abla aşağıda oturduğunu gördü ve bize dedi ki Ayşe teyze aşağıda oturuyor dedi ve bizde Derya abla, Gökçen, ben Ayşe teyzenin yanına gittik. Ama ben çekmedim çünkü canım istememişti ve o çekimi de Gökçen çekti, sonra Derya abla, ben, Gökçen kahveler önüne indik ve ben kahveler önüne inince ben babamı gördüm ama babam bir kahvede oturuyordu. Ve Derya abla, ben, Gökçen oraya gittik. Ve bu sefer Gökçen de, ben de çekim yapmadık. Ve cici annem teyzemlere haber vermiş. Ve sonra teyzemlerde Gökçen, Zeren gelin teyzem diye çağırdı. Derya abla, ben, Gökçen Hatice teyzemlere gittik. Orada kışlık erişte yapılıyordu. Ve Gökçen, Hatice teyzemi videoya çekti ve sonra Gökçen ile ben teyzemden kameraları elektriğe takmak için izin aldık ve teyzemlerin yukarı çıkıp kameraları elektriğe taktık, bir iki dakika durdu ve sonra Gökçen ile benim içim rahat olmadı ve teyzemlerin yukarı çıkıp kameraları şarjdan aldık. Ve Derya abla, ben, Gökçen Hatice teyzemlere hoşça kal deyip yine anneannemlere gittik. Ve anneannem bize karpuz doğradı ama sadece Gökçen ile cici annemin kızı Sibel yedi, daha doğrusu Gökçen ile benim öz akranımız oluyor. Ve Gökçen ile Sibel karpuz yedikten sonra Sibel bize çatı katını göstermek istedi ve Gökçen ile ben Derya abladan izin alıp Sibel’in çatı katına çıktık ve Sibel bize çatı katını gezdir ve sonra Sibel’le Sibel’in çatı katında Sibel, Gökçen, ben konuştuk. Ve sonra Gökçen, ben, Derya abla tam Kuşku ablaya gidecektik ama şansımıza Beyami ağabey yoldan geçiyordu ve selamlaşmak için durdu ve Derya abla selamlaştı Beyami ağabeyde nereye gideceksiniz diye sordu, Derya abla da Kuşku’ya gideceğiz dedi ve anneannemin kardeşi Ayşe teyze Beyami bıraksın sizi Kuşku’ya dedi. Derya abla, Gökçen, ben arabaya bindik ve Beyami ağabey bizi Kuşku ablaya bıraktı sonra gitti ve Derya abla, Gökçen, ben Kuşku ablanın eve çıktık ve bir iki dakika sonra misafir geldi. Derya ablam, Kuşku abla ve gelen misafir konuştu ve bir iki saat sonra Gökçe’nin ateşi çıktı çünkü Gökçen daha önce dondurma yediği için hastalanmıştı. Ve sonra Derya abla babamı aradı ve babam da gelip bizi aldı ve sonra mekâna geldiğimizde annem Gökçen’e şurup verdi. Sonra yemek yenildi ve yavaş yavaş akşam oldu ve akşam yemeği yenildi. Sofra kaldırıldı azıcık konuşuldu ve sonra herkes yataklara yatıp uyudu.

Orman Günüm

Sabah oldu ben saat 09.00’da kalktım ama kardeşim Gökçen benden yarım saat önce kalktı ve ben kalktığım zaman salona çıktım annem salonda uyuyordu ve ben ile Gökçen dışarı çıktık ben çiçek toplayıp masaya koydum tam o sırada Derya hoca uyandı üçümüzün de karnı açtı dışarıda bir masa vardı. Ve dışarıda bir masa vardı. Ve dışarıdaki masayı Derya hocanın eve taşıdık. Ve kahvaltı hazırladık kavatlı hazırlarken hazırladık. 1. Reçel 2. zeytin 3. sarelle ( ekmeğe sürülen çikolata) 4. peynir 5. yâda yumurta 6. Derya hocamın yediği vegemite 7.’de çaydı. Kahvaltı ettik ve sonra Derya hocam bulaşıkları yıkadı. Gökçen ile ben ormana gitmeyi planlamıştık Derya hocam bize oturmamız için özel yapılmış bir örtü verdi d ama keçiler ve inekler vardı bizde içimizden hiç korkmuyoruz deyip gittik ve hiçbir şey olmadı ve hiçbir şey olmadığını gördük ve bundan sonra Gökçende bende hiç korkmadık hep gideceğimiz zaman çok rahat gidiyorduk ve Gökçen ve ben yürüdük yürüdük ve ahlat ağacına vardık. Ve Derya hocamın bize verdiği örtüyü halat ağacının altına serdik. Eşyalarımızı çıkarıp oturduk ve halat ağacının altında haritalar çizdik ve halat ağacının altında tam 2 saat oturduk ve o 2 saatte fotoğraflar ve videolar çektik sonra eşyalarımızı toparlayıp yola çıktık çünkü keçiler geliyordu bizde hemen yola çıkıp mekâna doğru yol aldık. Ve mekâna giderken birbirimizi doğayı ağaçları ve gökyüzünü çektik yürürken hiç farkına varmadık ve bir bakalım mekânın yarı yoluna kadar varmıştık bile ve yürüdük yürüdük ve mekâna vardık. Mekâna vardığımızda annemlere seslendik ama annemler duymadı. Ve onların yanına gidib öyle seslendik annemler ise konuşuyordu ve bizde annemlerin yanına gidip azıcık dinlendik ve sonra Derya hocam, ben, Gökçen, annem Derya hocamın evine girdik zaten annem ile Derya hocam Derya hocamın merdivenlerde oturuyordu ve hep birlikte içeri girdik yani Derya hocamın içeri girdik. Gökçen ile ben banyo etmek istedik ve Derya hoca anneme benim banyoda edebilirler dedi ve bizde Derya hocamın banyoda banyo ettik ama ilk önce ben banyo ettim ve benden sonra gökçen banyo etti ve sonra gökçende bende banyo ettikten sonra derslerimizi yaptık ve annemle Derya hocam Derya hocamın evde yemek yaptılar ve yemek olarak makarna ve pilav yaptılar yemek yenildikten sonra Derya hocam, ben, annem, Gökçen hep birlikte konuştuk Derya hocam bize karanlıkta denemeler yaptırdı ve sonra bizde annemlerde uyudu.

En Güzel Günüm

Sabah oldu ben sabahleyin saat 09.46’da kalktım annem ise sabah saat 06.00’da kalkmış ve sonra yine uyumuş kalkıp. Annemin yanına gittim. Annemi uyandırdım ve annem uyandın mı dedi. Bende uyandım dedim. Annem kalktı ve kalkar kalkmaz yüzünü yıkayıp kahvaltı hazırlamaya başladı. Bende bir kutu kibrit buldum ve o kibrit kutusunun içindeki tüm kibritleri yaktım. Sonra annemin yanına içeri girdim ve annem biber doğruyordu bende kolaylık olsun diye anneme biber verdim. Böylece annemin biber doğrama işi çabuk bitti. Ve sonra onları küçük küçük doğradı ve doğradıktan sonra üzerine yumurta kırdı ve kırdıktan sonra küçük aygazda pişirdi ve sonra kahvaltı hazırladı tam osırada Derya hocam uyandı. Bende annemin bana verdiği şeyleri masaya getirip Derya hocamın yanına gittim. Tam osırada gökçen uyandı. Ve hep birlikte Derya hocam, annem, ben, Gökçen kahvaltıda şunları yedik. 1Yumurta biber 2 zeytin 3 sarelle ( ekmeğe sürülen çikolata ) 4 vişne reçeli 5 Derya hocamın yediği vegemıte 6 çay 7 domates 8 yağdı. İşte bu tür şeyler yedik. Gökçen ile ben 15 dakikalığına tarlanın ortasındaki eriğe gittik. Gittiğimizde hemen Derya hocam, Gökçen, ben matematiğe başladık. Matematikte Derya hocam bize matematikte şunları çözdürdü. 1 bölme 2 işaret tersi 3 çıkartma 4 toplama 5 çarpmaydı ve tam o sırada babam işten geldi. Ve annem hemen pizza yaptı. Arkadaşlar annemi izlemediğim için size pizzanın tarifini veremeyeceğim çünkü Derya hocam, ben, Gökçen akşam saat yediye kadar matematik çalıştık. Sonra Derya hocam, annem, babam konuştu bizde dersimizi bitirip uyuduk.

Önemli Günüm

06-07-2010
Gökçen ve ben herkesten önce kalktığımız için karnımızda çok açtı ve halleyleri bulup yedik. Ama Derya ablaya bırakmamıştık. Annem kalktı ve bizi halley yerken gördü. Bize “Derya ablanıza bıraktınız mı?” diye sordu. Ve yaptığımıza pişman olduk. Birkaç dakika sonra Derya abla uyandı ve annem ona olanları anlattı. Derya abla bizimle abur cubur yeme konusunda konuştu. Sonra kahvaltı hazırladık ve karnımızı doyurduk. Annem bulaşıkları yıkayıp günlüğünü yazmaya başladı. Bizde günlüğümüzü laptoplarımıza geçirdik. Öğlen olduğunda Derya abla bize doğru okumayla ilgili çalışmalar yaptırdı. Derya abla ikimizinde okumasını beğendi. Akşam yemeğinde tatlı olarak puding vardı. Uyumadan önce annem günlüğünü yazarken bende onu seyrederek uyudum.


Türkçe Kelimeler

Katılım: is. Katılma işi, iştirak

Katır: is. Kısrak, erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan.

Kavalye: is. Kadına dansta eş olan veya bir yerde toplantıda arkadaşlık eden erkek.